KIYMETLİ YAZARLARIMIZ CEVAPLIYOR
www.hakanbirol.com
Merhaba değerli okuyucularımız. Her hafta bir yazarla röportaj köşemizde bu hafta “Tesadüf” kitabıyla tanıdığımız “Merve GÜLÜNAY” var.
Merhabalar Merve Hanım, öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize kendiniz ve ilgi alanlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Ben neyim, kimim? Bu soru hem çok derin hemde çok basit gelmiştir bana. Hayatta herkes kadar yer edinen ama herkesten farklılaştığım yer olan ruhumda bambaşka biriyim. Ruhumu en çok besleyen şey hep sahip çıktığım duygularım oldu. O duygularla şair olma yolunda ilerleyen, bir gün gerçek bir şair olmak isteyen bir yazarım diyebiliriz. Onun dışında eğitim olarak aldığım diyetisyenliğimi mesleğim olarak devam ettirmekteyim. İlgi alanlarım da sanatın tüm dalları var. Müzik,resim,tiyatro… Hepsinden biraz biraz harmanlandığım bir Merveyim. Sanat ruhuna üflenmiş der beni tanıyan çoğu insan, sanırım biraz öyleyim. Ruhumu besleyen şey bu çünkü.
“Tesadüf” adlı bu şiir kitabınızda okuyucularımızı neler bekliyor?
Bu kitabı başka biri yazmış olsa ve ben bu kitapla rastlaşıp okumuş olsam. Bu soruya tam da bu gözden cevap vereyim. Kesinlikle herkesin kendi içinden bir şey bulabileceği ve ruhuna dokunabileceği dizeler var o kitapta. Ama gerçekten cesareti olanların ya da cesaretli olabilmek isteyenlerin anlayacağı türden dizeler. Kitap aşk ve hayat üzerine. Hatta aşk değil sevgi diyeyim, çünkü aşk kelimesine herkesin yüklediği anlamlar bambaşka olabiliyor. Yani hepimizin geçtiği yollara bir yerden uzanıyor sayfalar. Gözyaşı da var umutta . Bazen korku var bazen deli cesareti. Bazen ısrarla kalış bazen vazgeçiş. Bence yaşanabilecek her duygu var bu kitapta.
Şiir yazmak zor bir iş. İlham kaynaklarınız nelerdir?
Aslında bana zor gelmiyor çünkü şiir benim güven alanım. Ben zaten yıllardır duygularımı şiir ya da düz yazı yazarak aktarmayı seçenlerdenim. İlham kaynağım aslında hayatın kendisi. Çünkü hayat her anda bize bir şeyler gösteriyor. Biz doğru açıdan bakmayı başarabildiğimizde o dizelere dökülenler gibi sonuçlar çıkıyor ortaya. Daha inceden bakarsakta ilham kaynağım aşk diyebiliriz. Ama benim tamımımda ki, anlamlandırdığım aşk.
Yazmanın sizdeki tarifi nedir? Bize bunu biraz anlatır mısınız?
Yazmak benim için içimden dökülmek gibi bir şey. Yazmazsam taşarım. Taştığım heryerde kendimde boğulur, çevremi de boğarım gibi. Derin duygusallığımı başka türlü atamam gibi geliyor. Bu aşırı kırılgan , duygusalmışım gibi bir Merve olduğumdan değil ama. Yazarken ve okurken başka bir evrende gibi hissediyorum kendimi. Aynı şey öğretir ve öğrenirken de oluyor bende. O ruhta olmak zorundayım , hayata güzel bakabilmemin ve bugün iç huzurumu sağlayabilmemin en büyük rollerinden biri yazmak, yazabilmek. O yüzden insanlar bilsin yada bilmesin hep yazacağım.
Edebiyat türleri arasında şiirin yeri konusunda siz ne düşünüyorsunuz?
Şiir ülkemizde asla olması gereken yerde değil. Bence şiir sadece edebiyatta değil tüm türler arasında en çok okunması gerekeni, en çok kendinizi besleyeceğiniz de siz kalabileceğiniz yerde orası. Ama ülkemizde en az şiir yer ediniyor okunan kitaplarda. Ben bunun nedeninin insanların kendinden kaçışı olduğunu düşünüyorum. Çünkü duyguların en saf hali hep şiir dizelerindedir. Herkes biraz korkar kendiyle büsbütün yüzleşmekten…Bir çok kitap türünde öğrenilmişlikler vardır. Ama şiir öyle değil sizi kanattıysa o okuduğunuz tek cümle işte tam da ruhunuzdasınızdır. Bu yüzden şiir çokça olmalı, şiirden anlayan insanlar çoğalmalı ve hayat “gerçek” olarak yaşanmalı, tüm insanlığa inat. Olması gereken yer çok özel çünkü bu benim düşüncem tabi.
En çok hangi tür kitapları okuyorsunuz ve hangi yazarları takip ediyorsunuz?
Edebiyat ve pskoloji okuyorum daha çok. Ama ben her tür kitap okurum. Yeni bir şey öğrenmek adına… Şairler hep takipte olduğum her okuduğumda bambaşka anlamlarla ruhuma dokunan özel insanlar. Edip Cansever, Cemal Süreyya, Gülten Akın,Birhan Keskin, Haydar Ergülen ve dahası. Psikoloji alanında da özellikle takip ettiğim bir yazar yok. Araştırıp buluyorum daha çok psikiyatr ve psikolog yazarları tercih ediyorum yurt içi ve yurtdışında. Bahar Tezcan’ın “İmkansız İlişkilerden Mümkün İlişkilere” kitabını, Cem Mumcu’nun “Kendine Bakma Kitabı”nı özel bir yere koyabiliriz ama.
Yazmak başlı başına cesaret isteyen bir iştir. Yazmak isteyen ama nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için önerileriniz var mı?
Olduğu yerden başlasınlar. Başlangıç diye bir şeye takıldığınızda aslında yol alamıyorsunuz. Ben ilk kitabımı yıllar önce çıkarmak istedim ama hep erteledim mesela. Bir an geldiğinde hadi artık diyin içinize. İçinizde yol sizi er yada geç bir yere götürecektir zaten. Ama şunu çok net diyebilirim ki bu yolda insanın önce kendine güvenmesi gerekiyor. Kimseye güvenerek yola çıkılması gereken bir yer değil kitap yolculuğu. Tabi ki yanınızda mucize gibi insanlar size eşlik edebiliyor o ayrı. Şiir yazmak isteyenlere de en büyük önerim yaşadıkları duyguları kaleme almadan önce gerçek iç seslerini duyabilecek cesarete sahip olmaları. Ordan sonraki şiirler bambaşka oluyor çünkü.
Ülkemizdeki okuma oranları hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Gözlemleriniz doğrultusunda genç nesle bakış açınızı özetleyebilir misiniz?
Okuma oranı günden güne düşüyor. Eğitim de böyle. Daha doğrusu kalitesizleşiyor. Artık teknolojinin getirisiyle daha basit öğretilerle devam ediyor insanlar hayatlarına, zaten Google a yazıp her şeye ulaşabiliyor. İnsanlar hayat vakitlerinde okumayı fazlalık gibi görüyor bence. Ben eski kafalıyım bu konuda e-kitap okuyamam mesela kitabın kokusunu duymalıyım,dokunmalıyım hala kitapçıları gezerim saatlerce çok nadir online kitap alırım. Bende genç nesilden olduğum halde ben üzülüyorum bu duruma. Bence herkesin hayatında olmalı okumak. Her güne sığdırılması gereken bir şey. Bu nesilin sevdiğim çok güzel artıları var ama okuma kısmı sevmediklerimden. Telefonda bir oyun oynamayı, sosyal medyada dolanmayı kitap okumaya tercih eder çoğu. Üzücü …
Değerli Merve Hanım, bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. En kısa zamanda yeni eserlerinizi de okuyabilmek dileğiyle…
Ben teşekkür ederim. Umarım daha nicelerinde rastlaşabilmemiz dileğiyle.