Atık toplama tekneleriyle 25 yıldır Göcek’te hizmet veren DenizTemiz Derneği/ TURMEPA, bu sezon bölgedeki atık alım kapasitesini 40 tona çıkardı. TURMEPA I ve DTO Fethiye tekneleriyle açtığı koruma şemsiyesini, TURMEPA 3 ve TURMEPA Ford Otosan tekneleri ile birlikte daha da genişletti. TURMEPA teknelerine haftanın 7 günü 09.00-18.00 saatleri arasında 0850 460 67 67 numaralı Mavi Hat’tan ulaşmak mümkün. Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte binlerce yat ve turistik tekne masmavi sulara açılmaya başladı. Ülkemizin en özel ve güzel koylarına sahip olan Ege ve Akdeniz, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisi ile karşılaşıyor. Bu mavi güzelliği korumak için çalışan TURMEPA, 25 yıldır olduğu gibi bu yıl da atık toplama filosuyla görev başında! Her yıl artan talebi sorunsuz şekilde karşılayan TURMEPA, bu yıl 9 teknesi ile koylarımızı koruyor. Bodrum’da 2, Çeşme, Hisarönü Körfezi ve Selimiye’de ise birer teknesiyle hizmet veren TURMEPA, Göcek’teki tekne sayısını bu yıl 2’den 4’e çıkartarak 40 ton kapasitesiyle bölgedeki gücünü artırdı. DTO Fethiye ve TURMEPA I tekneleriyle açtığı koruma şemsiyesini, TURMEPA 3 ve TURMEPA Ford Otosan tekneleri ile birlikte daha da genişletti. Geçtiğimiz yıl 8.800 tekneden yaklaşık 4 milyon litre gri ve siyah su toplayarak 30 milyon litre deniz suyunun temiz kalmasını sağlayan TURMEPA atık toplama filosu, bu sezon Mayıs-Kasım aylarında hizmet verecek.
“DENİZ VE KIYI EKOSİSTEMİ KORUNUYOR”
TURMEPA’nın atık toplama tekneleriyle verdiği hizmet ekolojik açıdan önemli olan bölgelerin korunmasına katkı sağlıyor. TURMEPA’nın sürdürdüğü denizi kirlilikten koruma çalışmaları balık popülasyonun yeniden inşasını desteklerken, denizel yaşam alanlarını ve ekosistemi bütüncül bir sistemle koruyor. TURMEPA tekneleriyle, yat ve turistik teknelerden toplanan atık suyun deniz ortamına karışması engellenerek deniz canlarına sağlıklı bir yaşam alanı için katkı sağlanırken deniz habitatının bozulması önleniyor. Bilimsel araştırmalara göre ihtiyacımız olan oksijenin yüzde 50 ila 70’i denizlerimiz tarafından üretiliyor. Bu nedenle bu çalışma sadece denizdeki değil karadaki yaşamın devamı için de hayati önem taşıyor.